30 Ağustos 2010 Pazartesi

Usta Şizofren

Şimdi sorucağım soruya 3 saniye içinde cevap verin.Siz hiç evinize tadilat için gelmiş, alet çantası hiç kullanılmamış gıcır gıcır olan bir usta gördünüz mü ? Tabiki hayır ! Ben gördüm ama işte..

Normal sıradan bir gündü.Tek değişiklik banyo ile ilgili bir tadilat için eve usta geliceği idi.Bir gün önce şirketten ustanın 10:00'da geliceği sölenmişti ve kapı tam 10:00'da çaldı ! Şunu hepimiz biliyoruz ki ustalar hiç bir zaman vaktinde gelmezler..Bu nedenle kapıyı, aklımdan bin bir türlü olasılık geçirerek açtım.ehe..



Kapıyı açtığımda onunla göz göze geldik.Alet çantası sıfır olan bir usta.Taralı saçları, şirketin verdiği ve yazıları net okunan bir tişörtü, arkasına basmadığı ayakkabıları ve evet..gıcır gıcır bir alet çantası vardı.Kapıyı hemen suratına kapatmak için hamle yaptım ama ayağını araya koydu.Ağzına bir tane yumruk atınca geriye çekildi ve kapıyı kapattım.Yere oturup sırtımı kapıya yasladım ve olan bitene anlam vermeye çalışıyordum.Tam o anda bir ağlama sesi başladı..Ağlayan ustaydı ve büyük ihtimal o da kapıya yaslanmış ağlıyordu.'Abi bu geldiğim 8. daire kimse almıyor allah belamı versin ki ustayım ben ya' dedi.'Kimi kandırıyorsun lan sen!' diye bağırırken hızımı alamayıp kapıyı açtım, bir kaç tekmede öyle yedi benden.'Böyle ustamı olur.ne biçim alet çantası kilitleri tam kapanmış hiç kasılmamış duruyor..şu haline bak saçında tarak izi var lan' diye bir tane daha patlattım.'bi dinle abi..dinle' dedi..Ve çok önemli sırlar verdi.

Ustaların alet çantalarını hep eski, zor kapanan, hiç bir zaman sıralı olmayan anahtarlar barındıran vs. gibi bir nesne olarak görmemizin sebebi çok acı bir gerçeğe dayanıyormuş.Ustalığa yeni başlayan kişiler önce bir nevi kamp diyebileceğimiz, zorunlu eğitim sürecine başlıyorlarmış.Bildiğimiz bir okul tarzında ders başı yapar gibi saat 8:30'da okula gelen öğrenciler (ustalar) burada alet çantalarını yeteri seviyede eskitmeden mezun olamıyorlarmış.Bildiğin üniforma, tenefüs zili , öğle yemeği filan varmış.Neyse işte benim evime gelen Ziya ismindeki bu ustada erkenden iş hayatına atılmak istiyor ve bir yol bulup oradan kaçıyor.

Önce 'niye istemedin abi en iyisi öğrenci hayatı valla bak iş hayatı çok zor ya' diye espri yaptım hiç gülmedi.Sonra dedim bu böyle olmaz usta..Hadi tamam gel benim banyomu yap ama başkası yine almaz seni evine.Gel dedim senle şu sitenin bahçesine çıkıp şu alet çantanı eskitelim bir güzel,ben mezun ediyim seni.Ustada kabul etti tabi, çıktık sitenin bahçesine ufak ufak işler yapmaya başladık.Ne biliyim işte lambaları söktük taktık..kameraların açısını değiştirdik.heryere hırsız girdi neyse o ayrı konu..duvarda vida söküp takma alıştırması yaptık..civi çaktık..tahta kırdık..temel kazdık..beton döktük derken sitenin yanına 10 katlı apartman çıktık lan bir günde.aynı günde sattık hepsini 100er binden.Öküz gibi paramız oldu.Şu anda Ziya ile Miami'de tatil yapıyoruz.bay.

3 Aralık 2009 Perşembe

Anket Sonucu-3

Amokachi'nin Beşiktaş'a geldiği günden bugüne devam eden bir anket bugün aşkı memnu dizisinden hemen sonra sonuçlandı sayın okurlar.İşte sonuç:


  • Buna göre dünyadaki en böyle soğuk rüzgarlar estiren , en gerici , en kısmetsiz konuşması şöyleymiş ;

2 iyi arkadaş , diğer kişiler ile aynı ortamda iken güzel anılarını paylaşıp 'ortam' yapmak isterler:

- hehe...Abi bir kerede şey olmuştu hani ozanlara gitmiştikte..

-heee evet ya ayşeler filanda vardı hani

-yok yok abi o geçen yazdı.hani gittik ya yaa..ozanlara , şey olmuştu...

-heee..hehehe...tamam tamam hani şey... hasan kusmuştu filan hep

-yok abi o bizdeydi..ozanlardayken merveyi korkuttukta hani ışıkları filan kapatıp..

-heee tmm ulan ben hatta kapadım ışıkları..beyaz çarşafla korkuttum

-...

-...



Anket Sonucu-2

1071'den beri devam eden çok kapsamlı bir anket geçtiğimiz günlerde tamamlanmış sayın okurlar.İşte akıl almaz sonuçlar.Bir :

  • Buna göre dünyanın en gereksiz insanı ; lise sıralarında yaşarken , bir sınav esnasında 'hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?' diye soran insanıymış.

29 Kasım 2009 Pazar

İki Yıl Sonra

2012 filmini izleyenler için süper macera ! sıkı durun ! heyecan , aksiyon , korku , dehşet hepsi bu macerada !


Serdar hindistandaki bilim adamı arkadaşı ile telefonda bilgi alışverişi yaptığında artık çok geçti , dünyanın sonu geliyordu.Hemen metrocityden fırlayıp beşiktaş minibüsüne atladı.Beşiktaşta bulunan ve herşeyden habersiz olan Ahmet ve Cihanı kurtarması gerekiyordu ! Minibüsteyken ahmeti arayıp olanları anlattı.'hemen bulunduğunuz yerden çıkın,sizi almaya geliyorum çabuk olun!'.


Ahmet bu acil uyarıyı dikkate almayıp kasiyere ' ben bide sarımsaklı mayonezle buffalo sos alabilir miyim?' diye sordu.Tam o esnada acı bir frenle minibüs burger'ın içine daldı.Aynı anda büyük bir sartıntı başlamıştı ve her şey yerle bir oluyor, insanlar çığlık çığlığa bağırıyordu.


Minibüse zar zor kendilerini atan Ahmet ve Cihan olan biteni anlayama çalışırken camdan dışarı bakıyorlardı.Koskoca barbaros bulvarı ortadan ikiye ayrılmıştı...'Bize uçak lazım,uçak bulmamız gerek' dedi serdar.Bunun tek bir yolu vardı.Oda havaalanında staj yapan arkadaşı Behlül'dü.


Vefalı dostları Behlül çoktan bir uçak hazırlamış arkadaşlarının gelmesini bekliyordu.4'lü birbirlerine kavuşup bu cehennemden kurtulmak için uçağa bindiklerinde kimsenin uçak kullanmayı bilmediğini anladılar.Oracıkta öldüler.


SON.

Anket Sonucu-1

2002'den beri tam 7 yıldır devam eden dünyanın en kapsamlı ve en büyük anketi sonuçlanmış.Artık bu muhteşem sonuçları sizinle paylaşacağım.İşte ilk sonuç...Buna göre dünyanın;

  • En saf , en temiz insanı iddaa'da oranı 1.02 olan maç için ' abi bu maça 10 milyar koysak...200 milyon garanti kazanırız' diyen

insanıymış...

26 Kasım 2009 Perşembe

Radyo Trafik

Bayadır aklımda olan bir konu bu...Artık açıklıyorum.Futbolcu hayatına özenenleriniz vardır içinizde yada merak edenler...Paralar , süper kondisyon , yurt dışında sağlık kontrolleri , takımdan ayrı düz koşular , kampa girmeler , gol filan...Hiçte öyle değil,üzülmeyin.Bir gün trafikteyken radyoda spor haberlerine kulak veriyordum ve çok klişe bir konuşma duydum.Yıllardır duyuyorduk bunu...Ama anlamıyorduk.İşte ben bunu bugün açıklıyorum.

'Beşiktaş bugün fenerbahçe maçının hazırlıklarına başladı.Nevzat Demir tesislerinde erken saatlerde idman yapan takım , taktik ağırlıklı çalıştı.Hafif sakatlıkları bulunan yusuf ve holosko takımdan ayrı düz koşu yaptı.Öte yandan bağırsak enfeksiyonuna yakalanan micheal fink antremanda yer almadı.'

Bağırsak enfeksiyonu mu ? Süper özenilen hayatın , süper hastalığı...Hayır herkes ishal olur nedir yani..?

16 Kasım 2009 Pazartesi

Peri Masalı

Gözleri muhteşemdi...O deniz mavisi gözlerinin çekimine girdiğimde sanki bir masala dalıyordum.Bulutların üzerinde geçen güzel bir masal.Evlenme teklifi ettiğimde , tek hatırladığım o mavi gözlerinden gelen evet cevabıydı.Vakit geçmeden beni ailesi ile tanıştırmak istedi...Geniş bir aileydi bu.Amcalar , dayılar , kardeşler , kuzenler hatta yakın arkadaşlar...Güzel bir tanışma sohbetinden sonra , hepsiyle bir gün karşılıklı içip eğlenmek için anlaştık ve ben oradan ayrıldım.İlk hafta babasıyla oturup içtik karşılıklı güzel bir sofrada.Herşey güzeldi...İkinci hafta amcalarla rakı balıktaydım.Artık ailenin içinde hissediyordum kendimi...Üçüncü hafta dayılarla fasıl...O mavi gözler artık benimdi...Kuzenlerle disco-bar yaptık dördüncü hafta.Çok eğleniyorduk...Beşinci hafta arkadaşları ile nevizadede bayılana kadar içtik.

Şuan hastanede alkol tedavisi görüyorum.Doktorlar böyle gidersem iyileşebiliceğimi sölüyorlar.Hayır vermicekseniz kızı , söleyin arkadaşım nedir yani.