Şimdi sorucağım soruya 3 saniye içinde cevap verin.Siz hiç evinize tadilat için gelmiş, alet çantası hiç kullanılmamış gıcır gıcır olan bir usta gördünüz mü ? Tabiki hayır ! Ben gördüm ama işte..
Normal sıradan bir gündü.Tek değişiklik banyo ile ilgili bir tadilat için eve usta geliceği idi.Bir gün önce şirketten ustanın 10:00'da geliceği sölenmişti ve kapı tam 10:00'da çaldı ! Şunu hepimiz biliyoruz ki ustalar hiç bir zaman vaktinde gelmezler..Bu nedenle kapıyı, aklımdan bin bir türlü olasılık geçirerek açtım.ehe..
Kapıyı açtığımda onunla göz göze geldik.Alet çantası sıfır olan bir usta.Taralı saçları, şirketin verdiği ve yazıları net okunan bir tişörtü, arkasına basmadığı ayakkabıları ve evet..gıcır gıcır bir alet çantası vardı.Kapıyı hemen suratına kapatmak için hamle yaptım ama ayağını araya koydu.Ağzına bir tane yumruk atınca geriye çekildi ve kapıyı kapattım.Yere oturup sırtımı kapıya yasladım ve olan bitene anlam vermeye çalışıyordum.Tam o anda bir ağlama sesi başladı..Ağlayan ustaydı ve büyük ihtimal o da kapıya yaslanmış ağlıyordu.'Abi bu geldiğim 8. daire kimse almıyor allah belamı versin ki ustayım ben ya' dedi.'Kimi kandırıyorsun lan sen!' diye bağırırken hızımı alamayıp kapıyı açtım, bir kaç tekmede öyle yedi benden.'Böyle ustamı olur.ne biçim alet çantası kilitleri tam kapanmış hiç kasılmamış duruyor..şu haline bak saçında tarak izi var lan' diye bir tane daha patlattım.'bi dinle abi..dinle' dedi..Ve çok önemli sırlar verdi.
Ustaların alet çantalarını hep eski, zor kapanan, hiç bir zaman sıralı olmayan anahtarlar barındıran vs. gibi bir nesne olarak görmemizin sebebi çok acı bir gerçeğe dayanıyormuş.Ustalığa yeni başlayan kişiler önce bir nevi kamp diyebileceğimiz, zorunlu eğitim sürecine başlıyorlarmış.Bildiğimiz bir okul tarzında ders başı yapar gibi saat 8:30'da okula gelen öğrenciler (ustalar) burada alet çantalarını yeteri seviyede eskitmeden mezun olamıyorlarmış.Bildiğin üniforma, tenefüs zili , öğle yemeği filan varmış.Neyse işte benim evime gelen Ziya ismindeki bu ustada erkenden iş hayatına atılmak istiyor ve bir yol bulup oradan kaçıyor.
Önce 'niye istemedin abi en iyisi öğrenci hayatı valla bak iş hayatı çok zor ya' diye espri yaptım hiç gülmedi.Sonra dedim bu böyle olmaz usta..Hadi tamam gel benim banyomu yap ama başkası yine almaz seni evine.Gel dedim senle şu sitenin bahçesine çıkıp şu alet çantanı eskitelim bir güzel,ben mezun ediyim seni.Ustada kabul etti tabi, çıktık sitenin bahçesine ufak ufak işler yapmaya başladık.Ne biliyim işte lambaları söktük taktık..kameraların açısını değiştirdik.heryere hırsız girdi neyse o ayrı konu..duvarda vida söküp takma alıştırması yaptık..civi çaktık..tahta kırdık..temel kazdık..beton döktük derken sitenin yanına 10 katlı apartman çıktık lan bir günde.aynı günde sattık hepsini 100er binden.Öküz gibi paramız oldu.Şu anda Ziya ile Miami'de tatil yapıyoruz.bay.
30 Ağustos 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder