31 Ekim 2009 Cumartesi
Mürvet Macerası
Metrobüste cam kenarında oturuyorduk ve birden Misty ayağa kalkıp ellerimi tuttu.Herkes bir anda titanic'in şarkısını sölemeye başlamıştı.Arkama baktığımda 2 tanede zenci back vokal gördüm.Misty'de gözlerimin içine bakıp tam evlenme teklifi ediyordu ki metrobüs fren yapınca uyandım.Hemen aşağı atlıyıp metrobüs yolunun ortasında duran tuvaletlere doğru koştuk.'burası bizim gizli transfer noktamız' dedi ben sormadan...
Işınlandığımız yer cevizlibağ idi.'ya misty topkapıdaydık zaten bir durak için mi koşturdun beni ' dedim...Cevap vermedi.'beşiktaş fener maçı ne olur' diye sordum.Yine sustu...'Domuz gribi bence hikaye hee' dedim.Ağzını bile açmadı.Sonra birden zenci vokaller yanıma gelip iki kolumdan beni yakaladılar.Misty kıs kıs gülerken elini yüzüne götürüp maskesini çıkardı ve aman tanrım bu..Bu o'ydu ! Kurabiye canavarı !
Uyandığımda sorgu odasını andıran , tek lamba ile aydınlatılan karanlık bir odada sandalyede oturuyordum.Karşımda çift taraflı ayna vardı ve masanın üstünde bir bardak süt ile bir tabak kurabiye duruyordu.Ayağa kalkıp aynaya doğru 'komik mi lan bu hayvan herifler' diye bağırdım.Sinirimi alamayıp aynaya kafa atınca içeri zenci vokaller girdi.'allah belanızı versin sizin ne bu zenciler filan, sapık mısınız lan siz' diye bağırırken bir tanesi kafama mikrofonla vurunca kendimden geçtim.
Uyandığımda metrobüste misty bana evlenme teklif ediyordu.Hemen kabul edip tuvalete götürdüm...Transfer noktasına yani.Işınlandığımız yerin bizim ev olduğunu anlayınca 'evlenmeden olmaz misty' dedim.Sadece gülümsedi..Cevap vermeyip gülümseyince 'lan bu yine maske olmasın, bide şimdi evdeyiz zenciler filan allah muhafaza' diye düşünürken misty'nin yüzünü mıncıkladım.Tokatıda yedim tabi...Kolumdan tutup salona götürünce nikah masasını gördüm.Nikah memuru arkası dönük bir şekilde pencereden dışarı bakıyordu elindeki viskisini yudumlarken.Bize doğru kahkalar atarak döndü ve aman tanrım..Bu..Bu o'ydu...Ahmet Yetkioğlu.Gayet normal bir memurdu.Hemen nikah masasına oturduk ; nihak memuru , şahitler , ben ve misty bizi izleyen kadim dostlarımızın huzurunda.
İmzalar atıldığında bir kuş gibi özgür hissediyordum kendimi.Cumhuriyet Bayramı tatilinin cumaya denk gelmesine sevinen çocuklar gibiydik misty ile.Gelinlikler içindeki Misty'nin elini tuttuğum gibi metrobüse gittik.Turnikeye gelince ordaki adama kaş göz yapıp geçmeye çalıştım.Geçemeyince 3TL verip geçtik.Metrobüstekiler biz yeni çiftleri görünce , hep beraber titanic şarkısını sölemeye başlayıp yola koyulduk...'Lan bi dakka titanic mi !? '
29 Ekim 2009 Perşembe
İlişkiler Uzmanı Beyhude Atar
- Lise 1 de ortak arkadaşın olmadığı birinden hoşlanıyor ve daha önce çıktığın kimse olmadı mı ? Ah güzel evladım.Direk vazgeçiyorsun ondan.Hiç kasma o cesaret yok zaten sende , gidip söleyeceksinde kabul edicekte...Lise 1'sin bir kere sen.Vazgeçtin kuzucum bitti , bak mutlusun artık.
- Ortak arkadaşın olduğu birini mi buldun.Kim ? Sınıfın en güzel kızı mı...Ah seni hınzır çömez.Bak evladım...Hadi diyelim çıktı seninle.Hala sınıfın en güzel kızı değil mi ? Nasıl kaldırıcaksın bunu? Sınıfın erkekleri her öğle tenefüsünde birbirlerine fantezi dolu sorular sormaya devam edicek güzel kuzum.Cevabıda belli olacak...Vazgeçtin evladım bak mutlusun artık,hadi bakalım.
- Nasıl mutlusun şu ana dek değil mi ? Teşekkür etmene gerek yok kuzum.Beyhude teyzeniz bu yüzden var.Hadi bakalım şimdi git biraz köklü sayılar filan çalış evladım.Yine sizlerle olacağım.
Son Dakika Haberleri : İlişkiler Uzmanı Beyhude Atar bu gece saatlerinde çıldırarak ruh ve sinir hastalıkları hastanesine kaldırıldı.Güçlükle zaptedilen Atar'ın ambulansa bindirilirken kameralara 'Cumaları müdürler az konuşma yapsın da hemen eve gidelim' , '3 saat üst üste fizik mi olur ya' , 'Hocam 5dk daha' , 'Burdaaa' , 'Çalışamadım hocam' diye saçma sapan cümleler kurması kafalarda soru işaretleri bıraktı...
On Beyin Yaşı Macerası
28 Ekim 2009 Çarşamba
Pes Artık
27 Ekim 2009 Salı
Hızlı Tepkiler
- Okulun yarım gün olduğu o gün söylensin arkadaşım.İnsanın beyninde direk 'ne gidicem ya bi ders için' cümlesini uyandırmayın !
- Hazır vaktiyken sölüyorum.Kimse gelipte ' abi bende yavaş yavaş vizelere çalışmayı planlıyorum' demesin.Ulan...Git şimdi bişey dicem he...
- Gel buraya gel...Ulan planlıyorum demek.He ? Otur çalış hayvan mısın sen ne planlıyorsun ? Aç kitabı otur o an çalış ! Yürü git şimdi !
- Gelecekte tanışıcaklarıma atıfta bulunuyorum.Ben hala alttan beden eğitimi alıyorum.Veremedim o dersi.Sakın ha sakın bana ' he he abi napıyorsunuz aşortman mı getiriyorsunuz demeyin ' O aşortman derken , o ağzına yersin yumruğu.
- Tamam gel buraya sarılıcam gel...
Sihirli isimler
Tezimiz, kişiye koyulan isimlerin insanlar üzerindeki etkisinin , sosyal çevre ve ekonomik durumdan daha önemli olduğu idi.Doğruluğunu aradık ve sizler için bulduk.
Endonezyalı ve Katarlı bilim adamlarının yaptığı incelemeler sonucu dünyayı şok edicek tespitlerde bulunuldu !! 3 adet üniversiteli denek kullanılarak yapılan araştırmada hafızaları silinen deneklerin birine adının meriç , diğerine berkcan , bir diğerine ise merve olduğu söylendi ve aylarca yeni bir çocukmuş gibi eğitildiler.Sonuçlar inanılmaz...
Deney sonunda;
- Berkcanın hayvan gibi merveye msj çekip peşinden koştuğu ama meriçin yanında 'ölesine abi sevmiorum yoksa..' diye artislik yaptığı ,
- Mervenin istemsiz bir şekilde sürekli alışveriş ve dedikodu ihtiyacını meriç ile karşılama isteği duyduğu,
- Meriçin sürekli ' Merve yeter ağlama artık berkcan öle demek istemedi , aslında çok iyi bi çocuk.Hatasını anlayacaktır.Sen çok iyi birisin ' gibi cümleler kurup durduğu ama öküz gibi merveye sulandığı ortaya çıkmıştır.
Bu isimlerin kendi sihirli arkadaşım.Söylendiğinde oluşan ses dalgaları bize uyuzluk , nice merveye-duyguya ise aşk yayıyor.Korktuğum nokta şu.Şimdiki anne-babalar modern olacağım diye bu sihirli isimleri keşfetti.Hadi buna alıştık, hadi 'lan tmm git ayı gibi asıl merveye-duyguya' dedik.Peki ya ilerde bu meriçler-baranlar anne-baba olunca başka sihirli isimler bulurlarsa ? Yakutcan , Behlül(!) , Ajdar , Merthancan...N'oldu tırstın dimi ? Hala koyun siz..Ağzımı bozucam şimdi ya...
26 Ekim 2009 Pazartesi
Zor bir gün
- Minibüste şöför para tahtasını ( adı ne bilmiyorum ) kaldırıp ' gel birader buraya geç sen ' diyip kucağıma onu koyunca ; yemin ediyorum ne matematik kalıyor ne onca mühendislik bilgisi.Beynim duruyor resmen.Ulan alt tarafı 1.40 Tl alıcaksın kaç para verdilerse öküz...
- Taksiye binip bir takım sempatik hareketlerden sonra 'abi sen bizi en kısa yoldan götürürsün işte...' demenin türkçesi : ' abi biz yolu bilmiyoruz sen bize geçir geçirebildiğince...' dir. Öğren bunu , şirinlik yapma.Zaten zam geldi, ağlarsın sokaklarda.Trafik ışıklarına sarılıp hıçkırıklara boğulursun valla...
- Her iddaa programı çıktığında saatlerce belki bir gün boyunca düşünüp kupon yaptıktan sonra ' oğlum çok sağlam kupon yaptım bak bak bi ' diyen insanoğluna sesleniyorum. O kupon yatar hacı.O kupon varya senin kafanda yatmış zaten.Adi egoist seni.Seni kendini bilmez güvensiz seni.Ayı.Vermiş real'e barça'ya manu'ya gelmiş bak bak diyo.Ağzını burnunu kırıcam ya...
25 Ekim 2009 Pazar
Karşı Açık
Takımın kötü durumuyla havasını iyice kaybeden tribünlerde yine de ve tabiki coşku sürüyordu.Yeni açığın en ateşli grubu önce alt tarafa seslendi.'beşiktaşım benim..!' diye.Alt tarafla tezahurat bittikten sonra üst tarafla da yapıldı aynı tezahurat.Grup karşı açığa seslendi.Sıra onlardaydı.'ooooo...' seslerinin ardından herkes yine 'beşiktaşım benim..!' diye beklerken, grup 'kartal gol gol'a geçmişti.(niye?) Herkes afalladı tabi.Bu duruma arkadaki çiftin bayan olan şahsı tam 2 dk boyunca güldü.Baya bildiğin gülüyordu.Kahkahalarla...Bizde gülmeye başladık.Beraber güldük biz bu yollarda...Niyeyse.
Bu arada o maçı izlediğim arkadaş lisede uzun eşşek oynarken gerildi gerildi...Sonra hızlanarak koştu ve atladı.Eşşeği resmen ıskalayıp duvara çarptı , sonra yere düştü.Böleyiz...
Uyarı
Duyuru
Para uzatmak
En arka sağ köşeye oturmuştum.Yanımdaki genç bayan parasını çıkardı ve uzatması için önünde oturan genç kahramanımıza uzattı.Genç, kıvırcık saçlı, zayıf , gözlüklü , hafif sakallı , entel , tam bir ...
-Şunu uzatır mısınız ?
Yarı dönük bir şekilde o ağzıyla şöyle dedi.
-Uzatmak zorunda mıyım ?
Yanındaki muhtemel annesi 'Uzatsana oğlum niye böyle yapıyorsun sen' diye fısıldadı hafif dürterek.Genç bayan muhtemelen anlamamıştı ve halen para elinde hiç bir şey demeden duruyordu.'Hoşlanmıyorum böyle şeylerden ya' diye hala sayıklayan genç , 'off'layarak parayı aldı ve uzattı.Yaşanan bu dehşet verici mallığı izlerken köşeye gömüldüğümü hissettim.Öküz ya...
24 Ekim 2009 Cumartesi
Ayyaş
Özel bir üniversitede önemli bir mühendislik dalı okumakta olan bir arkadaşım adamın sözünün ortasında resmen yorum yaptı...
-Doğru abi zaten oda onların adamı ,hepsi aynı ya...
Ayyaşla resmen hem fikir olmak istedi bu hayvan herif.sen kimsin ya?Oğlum 'o da onların adamı' ne demek lan? Ayı mısın ?
Kendini kaybetmişti resmen..Adam yapması gerekeni yaptı ve tabiki ona katılmadı dengesizce..'ne onların adamı yaa !? ' diye ekledi.Sonra konuşmasına devam etti.Doğa kanunları yine yerli yerine oturup 'e öle tabi' ler söylenmeye devam etti.Ben ise telefon konuşmama geri dönerken huzur dolu bir nefes aldım.Herşey yolundaydı...